halı köy Killik
İşleri güçleri halı güneşletmek. Daha doğrusu eskitmek
HALI KÖY KİLLİK
Eskiden İstanbul için taşı toprağı altın şehir denilirdi. Özellikle bir dönemin siyah beyez Yeşilçam filmlerinde sıkça kullanılan ‘taşı toprağı altın şehir’ benzetmesi, artık İstanbul’dan çok Antalya için kullanılmaya başlandı. Özellikle 1980’li yılların ikinci yarısından sonra başlayan turizm hamlesi ile, bir anda Türkiye’nin cazibe merkezi olan Antalya’nın denizi kumu ve güneşi için milyonlar Antalya’ya akmaya başladı.
Herkes için yeni iş imkanları yaratan Antalya’da tarımdan esnafa kadar herkes iş olanaklarını yeniden gözden geçirerek turizme dayalı bir yatırım yapmaya başladı. İşte bunlardan biriside Antalya merkeze bağlı Killik köyü. Bu köy, kışın tarımla uğraştıktan sonra yazın gelmesini iple çekiyor. Çünkü yaz gelince başta İstanbul’dan olmak üzere tırlar dolusu halılar köye getiriliyor. Bereketli Akdeniz topraklarının üzerine serilen halılar, şifa niyetine Antalya’nın güneşi ile buluşuyor. Antalya’nın sahillerinde turistler güneşlenirken bazı köylerinde ise halılar güneşleniyor. Eskiler ‘güneş girmeyen eve doktor girer’ demişler. Antalya’da bu söze inat, her köşede güneşten faydalanılıyor. Şimdi köylerde halılar neden güneşleniyor. Neden tırlar dolusu halı Türkiye’nin birçok yerinden toplanıp Antalya’ya getirilip tarlalara seriliyor ve 50 dereceyi bulan güneşin altında bırakılıyor sorusuna cevap bulmak için Killi köyünden Ayşe Duran’ala konuşuyoruz. Çoğunluğunun İstanbul’dan getirilen yeni halılar eski görünümü verilmek için Antalya’nın toprakları ve güneşi ile buluşuyor. Neden İstanbul’dan Antalya’ya gelindiği konusunda, toprak ve güneşin eskitme halılar için bir çok yerde denenmiş. Ama bu iş için en uygun yerin Killik köyü olduğu ortaya çıkınca tırlar dolusu halı buraya getirilip bir yandan eskitilirken bir yandan da o güzelim halılar çalı çırpının etkisi ile yırtılarak heder oluyor. Bizim heder olmuş gibi gördüğümüz halılar fiyatlarını ikiye üçe katlayarak satılıyor. Olayda bir hile hurda var mı diye soracak oluyoruz ama, öyle olsa binler halılar getirilip Antalya gibi göz önünde bulunan bir ilde yapılmaz. Zaten halılar antika değil eskitilmiş halı olarak satılıyor. Birileri kandırılmadığı sürece halıların güneşin keyfini çıkarmasında bir sakınca yok.
Herkes için yeni iş imkanları yaratan Antalya’da tarımdan esnafa kadar herkes iş olanaklarını yeniden gözden geçirerek turizme dayalı bir yatırım yapmaya başladı. İşte bunlardan biriside Antalya merkeze bağlı Killik köyü. Bu köy, kışın tarımla uğraştıktan sonra yazın gelmesini iple çekiyor. Çünkü yaz gelince başta İstanbul’dan olmak üzere tırlar dolusu halılar köye getiriliyor. Bereketli Akdeniz topraklarının üzerine serilen halılar, şifa niyetine Antalya’nın güneşi ile buluşuyor. Antalya’nın sahillerinde turistler güneşlenirken bazı köylerinde ise halılar güneşleniyor. Eskiler ‘güneş girmeyen eve doktor girer’ demişler. Antalya’da bu söze inat, her köşede güneşten faydalanılıyor. Şimdi köylerde halılar neden güneşleniyor. Neden tırlar dolusu halı Türkiye’nin birçok yerinden toplanıp Antalya’ya getirilip tarlalara seriliyor ve 50 dereceyi bulan güneşin altında bırakılıyor sorusuna cevap bulmak için Killi köyünden Ayşe Duran’ala konuşuyoruz. Çoğunluğunun İstanbul’dan getirilen yeni halılar eski görünümü verilmek için Antalya’nın toprakları ve güneşi ile buluşuyor. Neden İstanbul’dan Antalya’ya gelindiği konusunda, toprak ve güneşin eskitme halılar için bir çok yerde denenmiş. Ama bu iş için en uygun yerin Killik köyü olduğu ortaya çıkınca tırlar dolusu halı buraya getirilip bir yandan eskitilirken bir yandan da o güzelim halılar çalı çırpının etkisi ile yırtılarak heder oluyor. Bizim heder olmuş gibi gördüğümüz halılar fiyatlarını ikiye üçe katlayarak satılıyor. Olayda bir hile hurda var mı diye soracak oluyoruz ama, öyle olsa binler halılar getirilip Antalya gibi göz önünde bulunan bir ilde yapılmaz. Zaten halılar antika değil eskitilmiş halı olarak satılıyor. Birileri kandırılmadığı sürece halıların güneşin keyfini çıkarmasında bir sakınca yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder