Kapadokya'da Bizans döneminden bu yana sürdürülen dokumacılık,bir ara eski yaygınlığını yitirmiş ancak yörede turizmin gelişmesiyle yeniden canlanmıştır. Halı dokumacılğı ençok Ürgüp ve Avanos'ta,kilim dokumacılığı ise Kozaklı ve Gülşehir'de yaygındır. Avanos'ta çubuk desenli.parçalı kilim dokumacılığı da yapılmaktadır.Dokuma türlerinin,yer halısı ve kilim,sedir ve divan örtüsü,yastık halısı,seccade olmak üzere çeşitleri mevcuttur. Yörede kök boyası kullanılarak dokunan eski halılarda çoğunlukla Selçuklu motifleri hakimdir. Ama bugünkü motiflerde çevre yörelerin etkisi görülmüktedir. Başka bir dokuma türü de "culfa" adı verilen kaba kumaş dokumasıdır. Culfa tezgahlarında dokunan bu kumaşlar şalvar yapımında ve bele sarılan şal kuşaklar için kullanılır. Çoğunluğu Ürgüp ve Göreme'de bulunduğu tespit edilen bu tezgahlarda bugün üretim yapılmamaktadır. Kapadokya'da çok sayıda bulunan halı satış mağazalarında sadece yöreye ait olan halı ve kilim örnekleri sergilinmemekte,Türkiye'nin hemen her bölgesine ait halı ve kilim türleri bulunmaktadır.Coğrafi bölgeye dayalı olarak geleneksel Halı kullanım, üretim alanı, Kuzey Yarımküre'de 30-45 Enlemleri arasında kalan kuşaktır. Tarihsel yaklaştığımızda ise bu bölgede, Türk kökenli halkın egemen olduğu açıktır. Orta Asya'dan Batıya uzanan bu kuşağın kuzeyinde kürk ve posteki, güneyinde ise hasır ve pamuk dokuma ürünleri kullanılırdı. Bu kuşak içinde kalan, hayvancılıkla uğraşan, Çin, Hindistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan ve Kafkas ülkeleri ile İran'da ve Türk yönetimi sırasında Balkan ülkelerinde yaygınlaşan Halı ve kilim türü el Dokumacılığı, Mısır, Kuzey Afrika ve ispanya'ya kadar genişlemiştir. iskandinav ilkelerinde de Orta Asya temeline dayalı dokuma yapılmakta.
Türk kökenli toplumlarda Halı yapımı geleneksel yaşantılarına bağlı olarak gelişmiştir. Sürü güdücülüğü ve hayvancılıkla uğraşan Türkler, kendilerine kültürel ve sanatsal bütünlüğü edindiren, geleneksel alışkanlıklarını bu yönde kazanmışlardı. Özellikle ulaşım olanaklarının zor olduğu yörelerdeki halkın, geleneksel dokuma sanatı aracılığı ile en azından bir zanaat edindiğiaçıktır.Koyun yetiştirilmesi, yünün iğrilmesi, ipliğin boyanması, amaca yönelik Halı ve dokumanın oluşturulması birdenbire olacak işler değil. Toplumda Akademik eğitim benzeri, gelenekleri gerektirir. Bilimsel anlamda, MÖ. 5-4. yüzyıllara tarihlenen en eski Düğümlü Halı örneği, Rus bilgini S.I. Rudenko'nun 1949 da yönettiği Altay kazıları sırasında, iskit kurganlarında bulunmuştu. Pazirik Halısı diye bilinen, 200x189 cm. boyutunda, cm2. de 36 Düğüm sıklığında ve yün'den dokunmuş olan Halı, bugün Leningrad, Hermitage Müzesindedir. 1906-1908 yılları arasında, Orta Asya'nın Turfan bölgesindeki mezar araştırmalarında, M.S. 5-6. yüzyıllara ait Düğümlü Halı parçaları bulunmuştur.
Anadoluda bulunmuş en eski Halı örnekleri 12. ve 13. yy'a ait olduğu bilinen Halılar, Anadolu Selçukluları ' ndan günümüze kalanlardır. 1905 yılında, Loytved tarafından, Konya Alaeddin Camisi'nde bulunan sekiz, 1929 yılında, Riefstahl tarafından, Beyşehir Eşrefoğlu Camisi'nde bulunan üç Halının, bir bölümü İstanbul Türk ve islam Eserleri Müzesi ile Konya Mevlana Müzesi'nde sergilenmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder